• av.haticedgn@gmail.com
  • +0539 640 15 19
×
Admin 06-18-2025 HATİCE ÇETİN

Türkiye’de en çok karşılaşılan dava türleri arasında boşanma, işçi-işveren uyuşmazlıkları, ticari alacaklar, kira uyuşmazlıkları, miras, tazminat ve ceza davaları yer alır. Ayrıca, tapu-kadastro, nafaka, velayet, kişilik hakları, iş kazası, fikri mülkiyet, vergi, kamulaştırma ve sağlık hukuku gibi birçok alanda da özel dava süreçleri yürütülmektedir. Her dava türü, ilgili kanunlar çerçevesinde uzmanlık gerektiren farklı hukuki prosedürlere tabidir.

Türkiye’de Yaygın Hukuki Dava Türleri ve İlgili Kanunlar

Türkiye’de hukuk sistemi içinde farklı alanlara yönelik çok çeşitli dava türleri bulunmaktadır. Her dava türü, kendine özgü kanunlara, usullere ve mahkemelere tabidir. Aşağıda, en çok karşılaşılan dava türleri ve bunlara ilişkin temel bilgiler yer almaktadır:

1. Boşanma Davaları

Türk Medeni Kanunu’na göre düzenlenen boşanma davaları, eşler arasındaki evlilik bağının sona erdirilmesi amacıyla açılır. Anlaşmalı veya çekişmeli olarak açılabilen bu davalarda; nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi önemli hukuki konular da gündeme gelir.

Türk Medeni Kanunu (4721) - Boşanma ve Aile Hukuku İlgili Maddeler

Madde 166 – Boşanma Sebepleri

(1) Evlilik, aşağıdaki hallerde boşanmayla sona erer:
a) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması,
b) Evlilik birliğinin devamının mümkün veya anlamlı olmaması.

(2) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hâlinde boşanma davası açılabilir.

Madde 167 – Boşanma Davasının Sebebi

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, tarafların eşit kusurlu olduğu durumlarda dahi boşanmanın sebebidir.

Madde 168 – Boşanma Davasının Açılması

Boşanma davası, eşlerden biri tarafından açılır. Davanın açılmasından itibaren mahkeme, tarafların huzurunu ve aile birliğini koruyacak tedbirleri alabilir.

Madde 169 – Anlaşmalı Boşanma

(1) Eşler, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşılıklı rızayla boşanabilirler.
(2) Anlaşmalı boşanma için, tarafların boşanma şartlarında ve çocukların durumunda anlaşmaları gerekir.

Madde 170 – Boşanma Nedeni

Boşanma davasında, eşlerin kusurları araştırılır. Kusurlu taraf tazminat ödemekle yükümlü olabilir.

Madde 171 – Mal Paylaşımı

Boşanmada eşlerin mallarının paylaşımı yapılır. Paylaşımda yasal mal rejimi esas alınır.

Madde 175 – Nafaka Hakkı

(1) Boşanma halinde, kusursuz taraf, geçimini sağlayamayacaksa karşı taraftan nafaka talep edebilir.
(2) Nafaka süresi ve miktarı, tarafların durumuna göre belirlenir.

Madde 182 – Velayet

(1) Boşanmada küçük çocukların velayeti anneye veya babaya verilir.
(2) Mahkeme, çocuğun üstün yararına göre velayet kararını verir.

Madde 183 – Çocukla Kişisel İlişki

Velayet verilmeyen ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Bu hak mahkeme kararı ile düzenlenir.

Madde 185 – Uzaklaştırma Kararı

(1) Boşanma sürecinde, eşlerden biri diğerine yönelik şiddet veya tehdit varsa, mahkeme uzaklaştırma kararı verebilir.
(2) Uzaklaştırma kararı süreli olabilir ve ihlal edilmesi halinde cezai yaptırımlar uygulanır.

Madde 186 – Mal Rejimi

Boşanma halinde mal rejimi sona erer ve mallar yasal düzenlemelere göre paylaşılır.

Madde 192 – Boşanma ve Evlenme Engelleri

(1) Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra evlenme yasağı 300 gün sürer.
(2) Bu süre içinde evlenmek isteyen taraf, mahkemeden izin almak zorundadır.

Madde 197 – Boşanma Kararının Kesinleşmesi

Mahkeme boşanma kararını verdikten sonra kararın kesinleşmesiyle boşanma tamamlanır.

Örnek Önemli Diğer Maddeler ve Fıkralar (Türk Medeni Kanunu)

Madde 159 – Evlenme Ehliyeti

(1) Evlenebilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir.
(2) Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle evlenme ehliyeti olmayan kişi evlenemez.

Madde 166 – Boşanma Sebepleri

(1) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hâlinde eşlerden biri boşanma davası açabilir.
(2) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, evliliğin devamını olanaksız veya anlamlı kılmaz.

Madde 167 – Boşanma Davasının Sebebi

Eşlerin davranışları ve tutumları, evlilik birliğinin temelinden sarsılması için yeterlidir.

Madde 168 – Boşanma Davasının Açılması ve Süreleri

(1) Boşanma davası eşlerden biri tarafından açılır.
(2) Dava açıldıktan sonra mahkeme, tarafların korunması için geçici tedbirler koyabilir.

Madde 169 – Anlaşmalı Boşanma

(1) Taraflar boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı konularında anlaşarak birlikte başvurabilir.
(2) Mahkeme, anlaşmanın çocuk yararına aykırı olmadığını kontrol eder.
(3) Anlaşma şartları usulüne uygun olarak tutanağa bağlanır ve taraflarca imzalanır.

Madde 170 – Boşanma Nedeni ve Kusur

(1) Boşanma davasında kusur araştırılır.
(2) Kusurlu taraf, tazminat ödemekle yükümlü olabilir.
(3) Kusur derecesine göre mahkeme karar verir.

Madde 171 – Nafaka

(1) Boşanma sonrası, geçimini sağlayamayan taraf nafaka talep edebilir.
(2) Nafaka süresi ve miktarı tarafların durumu, gelirleri göz önünde bulundurularak belirlenir.
(3) Mahkeme, nafaka talebini kabul ederken eşlerin kusur durumunu da değerlendirir.

Madde 172 – İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası)

(1) Ebeveynler, küçük çocukların bakım, eğitim ve diğer ihtiyaçları için iştirak nafakası ödemekle yükümlüdür.
(2) İştirak nafakası, çocuğun ihtiyaçları ve velayet sahibinin maddi durumu dikkate alınarak belirlenir.

Madde 182 – Velayet

(1) Boşanmada küçük çocuğun velayeti, öncelikle annenin üstün yararına göre verilir.
(2) Mahkeme, çocuğun menfaati için velayeti babaya da verebilir.
(3) Velayet hakkı, çocuğun gelişimini, eğitimi ve güvenliğini gözetir.

Madde 183 – Çocukla Kişisel İlişki

(1) Velayet hakkı olmayan ebeveyn, çocukla düzenli ve anlamlı ilişki kurma hakkına sahiptir.
(2) Mahkeme, bu hakkın kullanılmasına yönelik usul ve şartları belirler.

Madde 185 – Uzaklaştırma Kararı

(1) Boşanma davası sırasında veya sonrasında, eşlerden birine yönelik şiddet veya tehdit varsa, mahkeme uzaklaştırma kararı verebilir.
(2) Uzaklaştırma kararı, mağdurun güvenliği için süreli olarak uygulanır.
(3) Bu kararın ihlali halinde cezai yaptırımlar uygulanır.

Madde 186 – Mal Rejimi

(1) Boşanma halinde yasal mal rejimi sona erer.
(2) Mal paylaşımı, kanunda belirtilen kurallar ve tarafların mal rejimi sözleşmelerine göre yapılır.
(3) Taraflar anlaşamazsa, mahkeme mal paylaşımına karar verir.

Madde 192 – Boşanma Sonrası Evlenme Engeli

(1) Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 300 gün içinde yeniden evlenmek yasaktır.
(2) Bu süre içinde evlenmek isteyenler, mahkemeden izin almak zorundadır.

Madde 197 – Boşanma Kararının Kesinleşmesi

Boşanma kararı, Yargıtay’ın onayından sonra kesinleşir ve tarafların resmi olarak boşanması gerçekleşir.

2. İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları (İş Mahkemeleri Davaları)

4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar, İş Mahkemelerinde çözülür. İşe iade, kıdem tazminatı, fazla mesai gibi konular sıkça dava konusu olur.

İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları (İş Mahkemeleri Davaları) ile İlgili Kanunlar ve Maddeler

1. 4857 Sayılı İş Kanunu – Önemli Maddeler

Madde 1 – Kapsam

(1) Bu Kanun, özel sektör işyerlerinde çalışan işçilerin haklarını, işverenlerin yükümlülüklerini ve iş ilişkilerini düzenler.
(2) Kamu sektörü ve devlet memurları bu kanun kapsamı dışındadır.

Madde 2 – İşçi ve İşverenin Tanımı

(1) İşçi, bir iş sözleşmesiyle çalışan gerçek kişidir.
(2) İşveren, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişidir.

Madde 12 – İş Sözleşmesinin Feshi

(1) İş sözleşmesi, işçi veya işveren tarafından feshedilebilir.
(2) Fesih, geçerli bir sebebe dayanmalı veya kanunda belirtilen haklı nedenlerle yapılmalıdır.
(3) Fesih bildirimi yazılı olmalıdır ve sürelerine uyulmalıdır.

Madde 13 – Derhal Fesih (İş Kanunu Madde 24)

(1) Taraflar, iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilirler.
(2) İşçi veya işveren, işyerinde önemli bir sebep varsa derhal fesih hakkını kullanabilir.
(3) Haklı sebep feshi geçerli nedenler; örneğin işverenin ağır hak ihlalleri, işçinin işyeri kurallarını ihlali gibi.

Madde 17 – Deneme Süresi

(1) İşçi ile işveren arasında deneme süresi sözleşme yapılabilir.
(2) Deneme süresi en fazla iki ay olabilir.
(3) Bu süre içinde iş sözleşmesi feshedilebilir.

Madde 32 – İşçinin Ücretinin Ödenmesi

(1) İşçinin ücretinin zamanında ve tam olarak ödenmesi zorunludur.
(2) Ücretin ödenmemesi işçi için fesih sebebidir.

Madde 58 – İş Sağlığı ve Güvenliği

(1) İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorundadır.
(2) İşçi bu kurallara uymakla yükümlüdür.

Madde 74 – Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma

(1) Fazla çalışma, haftalık çalışma süresinin üzerinde yapılan çalışmadır.
(2) Fazla çalışma karşılığında işçiye ek ücret ödenmelidir.

Madde 74/A – Hafta Tatili ve Resmi Tatiller

(1) İşçiye hafta tatili ve resmi tatillerde çalışma yasağı vardır, aksi halde fazla çalışma ücreti ödenir.

2. İş Mahkemeleri Kanunu (7036 sayılı Kanun)

Madde 1 – Amaç

İş mahkemeleri, işçi-işveren uyuşmazlıkları, iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar, iş sağlığı ve güvenliği konularındaki uyuşmazlıkları çözer.

Madde 3 – İş Mahkemesinin Yetkisi

(1) İş mahkemeleri, iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklara bakar.
(2) İşe iade, kıdem tazminatı, fazla mesai, ücret alacakları gibi davalar iş mahkemesinin yetkisindedir.

Madde 4 – Dava Açma Süresi

(1) İşçi-işveren uyuşmazlıklarında dava açma süreleri kısadır.
(2) İşe iade davaları için genellikle 1 ay içinde dava açılması gerekir.
(3) Ücret alacakları için 5 yıl zamanaşımı vardır.

Madde 5 – Arabuluculuk Zorunluluğu

(1) İş mahkemelerine başvurmadan önce, işçi ve işveren arabulucuya başvurmak zorundadır.
(2) Arabuluculuk süreci en fazla 1 aydır.
(3) Arabuluculuk başarısız olursa dava açılabilir.

Madde 6 – İşe İade Davaları

(1) İşverenin haksız feshi halinde işçi işe iade talebinde bulunabilir.
(2) Mahkeme, işe iade kararı verebilir veya tazminat ödenmesine hükmedebilir.

Madde 7 – Kıdem ve İhbar Tazminatı

(1) İşçi, işten çıkarılırsa kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep edebilir.
(2) Tazminatların hesaplanması işçinin çalışma süresi ve ücretine göre yapılır.

3. İş Kanunu’nun Diğer Önemli Hükümleri

Madde 29 – İş Sözleşmesinin Türleri

(1) Belirli süreli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri vardır.
(2) Belirsiz süreli sözleşme esas alınır.

Madde 41 – Fazla Mesai Ücreti

(1) Fazla mesai yapan işçiye normal ücretinin %50 fazlası ödenir.

Madde 63 – İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği

(1) İşveren işyerinde gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini almak zorundadır.

3. Ticari Alacak Davaları

Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’na dayanarak ticari işlemlerden doğan alacakların tahsili için açılan davalardır. Çek, senet ve diğer ticari belgelerden kaynaklanan alacak davaları bu gruba girer.

İş Kanunu’nun Diğer Önemli Hükümleri (4857 Sayılı Kanun)

1. İş Sözleşmesinin Feshi ve Bildirim Süreleri (Madde 17-18)

  • Madde 17 - İş Sözleşmesinin Feshi:
    İş sözleşmesi, kanunda belirtilen bildirim sürelerine uyularak feshedilir. İşçi veya işveren, bildirim süresine uymadan sözleşmeyi feshederse, diğer tarafın uğrayacağı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

  • Madde 18 - Fesih Bildirim Süreleri:
    Bildirim süresi, hizmet süresine göre belirlenir:

    • 6 aydan az çalışan işçi için 2 hafta,

    • 6 aydan 1.5 yıla kadar 4 hafta,

    • 1.5 yıldan 3 yıla kadar 6 hafta,

    • 3 yıldan fazla çalışan işçi için 8 hafta.

2. Kıdem Tazminatı (Madde 14)

  • İşçinin işyerinde en az 1 yıl çalışmış olması gerekir.

  • İşveren tarafından haklı bir neden olmadan veya işçi kendi isteği dışında işten çıkarılırsa kıdem tazminatı ödenir.

  • Kıdem tazminatı, her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarındadır.

3. Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma (Madde 41-42)

  • Madde 41 - Fazla Çalışma:
    Haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu sürenin aşılması fazla çalışma sayılır.

  • Madde 42 - Fazla Çalışmanın Ücreti:
    Fazla çalışma süresi, normal ücretin yüzde 50 fazlası ile ödenir.

  • İşveren, fazla çalışmayı en fazla yılda 270 saat olarak sınırlandırabilir.

4. Yıllık Ücretli İzin (Madde 53-60)

  • İşçilere her yıl çalıştıkları süreye göre yıllık ücretli izin verilir.

  • 1 yıldan 5 yıla kadar 14 iş günü,

  • 5 yıldan 15 yıla kadar 20 iş günü,

  • 15 yıldan fazla 26 iş günü izin hakkı vardır.

  • İzin hakkı doğduktan sonra 1 yıl içinde kullanılır.

5. İş Güvencesi (Madde 18/A ve 25)

  • Belirli koşullarda işten çıkarılan işçi, işe iade davası açabilir.

  • İşveren, geçerli bir neden olmadan ve usule uygun olmadan işçi işten çıkaramaz.

  • İşe iade davası sonucunda işçi işe dönmek isterse işveren zorunludur veya tazminat öder.

6. İş Sağlığı ve Güvenliği (Madde 77-85)

  • İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.

  • İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

  • İşveren, çalışanları bu konularda bilgilendirmek ve eğitmek zorundadır.

7. Ücret ve Ücretin Korunması (Madde 32-39)

  • Ücret, işçinin emeğinin karşılığıdır ve zamanında ödenmelidir.

  • Ücrette kesinti ancak kanunda belirtilen hallerde yapılabilir.

  • İşveren, ücret bordrosu vermek zorundadır.

8. Geçici İş İlişkisi (Madde 7)

  • İşçinin geçici iş ilişkisi ile bir işyerinde kısa süreli çalışması düzenlenmiştir.

  • İşverenin yükümlülükleri, geçici iş ilişkisinde de aynıdır.

9. Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Hakkı (Madde 18)

  • İşçiler sendika kurma, üye olma ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptir.

  • İşveren, sendikal faaliyetleri engelleyemez.

10. Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılması (Madde 71-76)

  • 15 yaşından küçük çocuklar çalıştırılamaz.

  • 15-18 yaş arası genç işçiler, çalışma koşulları açısından özel korunma altındadır.

  • Genç işçilerin çalışma saatleri ve ağır işlerde çalıştırılmaları kanunla sınırlandırılmıştır.

Örnek Fıkra: Madde 18 - Fesih Bildirim Süresi

"İş sözleşmesi, taraflardan biri tarafından feshedilmek istenirse, diğer tarafa bildirim sürelerine uyularak yapılır. Bu süreler işçinin işyerindeki kıdemine göre değişir. Bildirim sürelerine uyulmaması halinde, fesheden taraf, diğer tarafın uğrayacağı zararı tazmin eder."


4. Kira Uyuşmazlıkları (Tahliye Davaları)

Türk Borçlar Kanunu ve ilgili kira mevzuatı kapsamında, kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, tahliye talepleri ile birlikte Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.

Kira Uyuşmazlıkları ve Tahliye Davaları

1. Kira Sözleşmesinin Kurulması (TBK Madde 299-310)

  • Madde 299 – Kira Sözleşmesi:
    Kiralayan, malını kira bedeli karşılığında kiracıya kullanması için verir. Kira sözleşmesi yazılı veya sözlü olabilir.

  • Madde 301 – Kira Bedeli:
    Taraflar kira bedelini serbestçe belirleyebilirler. Kira bedelinin artırılması, sözleşmede belirtilen şartlara göre yapılır.

2. Kira Bedelinin Ödenmemesi ve Tahliye (TBK Madde 344)

  • Kiracının kira bedelini süresinde ödememesi, kiralayanın tahliye davası açmasına sebep olur.

  • Madde 344/1: Kiracı, kira bedelini iki dönem peş peşe ödemezse, kiralayan tahliye davası açabilir.

3. Tahliye Sebepleri (TBK Madde 350)

  • Kiralayan, sözleşme süresi sona erdikten sonra kiracıdan tahliye talep edebilir.

  • Tahliye, sözleşmenin süresi dolduğunda veya sözleşme şartlarına aykırı davranıldığında gerçekleşir.

  • Madde 350: Kiracının malı sözleşmeye aykırı kullanması veya zarar vermesi tahliye sebebidir.

4. Tahliye Davası Açılması (Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve TBK)

  • Tahliye davası, yetkili mahkemede açılır.

  • Kiralayan, tahliye talebini dilekçede gerekçeleriyle belirtmelidir.

  • Mahkeme, kiracının durumu ve sözleşme şartlarını inceler.

5. Kira Sözleşmesinin Feshi ve Tahliye (TBK Madde 352-355)

  • Kiralayan, sözleşme bitiminde tahliye talep edebilir.

  • Kiracı, sözleşme sona ermeden tahliye talep edemez.

  • Kiralayanın tahliye talebi kabul edilirse, mahkeme kararı ile tahliye sağlanır.

6. Kiracının Korunması ve İhtiyati Tedbir (TBK Madde 352)

  • Kiracı, yasal koruma altındadır. Haksız tahliye durumunda kiracı korunur.

  • Mahkeme, kiracının zor durumda kalmaması için ihtiyati tedbir kararı verebilir.

7. Kira Artışı (TBK Madde 344)

  • Kira bedeli, sözleşmede belirtilen veya kanunla belirlenen oranlarda artırılabilir.

  • Artış oranları kira sözleşmesine veya yasa hükümlerine göre yapılmalıdır.

8. Kira Sözleşmesinin Süresi ve Uzatılması (TBK Madde 340)

  • Süreli kira sözleşmelerinde, süre sonunda kiralayan tahliye talep edebilir.

  • Süresiz kira sözleşmelerinde taraflar sözleşmeyi feshedebilir.

9. Tahliye Sonrası İşlemler

  • Mahkeme kararı ile tahliye gerçekleşir.

  • Tahliye işlemi icra müdürlüğü aracılığıyla yapılabilir.

  • Kiracının malı teslim etmemesi halinde icra yoluyla tahliye yapılır.

Örnek Fıkra: TBK Madde 344 – Kira Bedelinin Ödenmemesi

"Kiracı, kira bedelini iki dönem peş peşe ödemezse, kiralayan sözleşmeyi feshedip tahliye davası açabilir. Mahkeme, şartlar oluştuğunda kiracının tahliyesine karar verir."

5. Miras Davaları

Miras Hukuku, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olup, mirasçıların haklarının korunması ve mirasın paylaşımıyla ilgili ihtilafların çözümünü kapsar.

Miras Davaları

1. Mirasın Açılması ve Mirasçılar (TMK Madde 495-506)

  • Madde 495 – Mirasın Açılması:
    Miras, kişinin ölümüyle açılır.

  • Madde 496 – Mirasçıların Belirlenmesi:
    Kanunda belirlenen sıraya göre mirasçılar mirası alır.

  • Madde 497 – Yasal Mirasçılar:
    Mirasçılar; altsoy, üstsoy, eş ve kardeşlerdir.

  • Madde 499 – Mirasın Reddi:
    Mirasçı, mirası reddedebilir. Reddi, yasal süre içinde yapılmalıdır.

2. Mirasın Tespiti (TMK Madde 602)

  • Miras bırakanın ölümü sonrası mirasçıların ve miras mallarının tespiti için dava açılabilir.

  • Mirasın tespiti, mal paylaşımı öncesi zorunludur.

3. Mirasın İntikali ve Reddi (TMK Madde 544)

  • Mirasçı, mirası kabul veya reddedebilir.

  • Reddi süresi genellikle mirasın öğrenilmesinden itibaren 3 aydır.

  • Mirasın reddi, mirasçıyı sorumluluktan kurtarır.

4. Mirasın Paylaşımı (TMK Madde 606-623)

  • Miras malları, mirasçılar arasında kanuni paylarına göre paylaşılır.

  • Paylaşımda miras sözleşmeleri ve vasiyetler dikkate alınır.

  • Miras paylaşımı dava konusu olabilir.

5. Saklı Pay Davası (TMK Madde 740-746)

  • Kanuni mirasçılar, saklı paylarına zarar veren vasiyet veya bağışlara karşı dava açabilir.

  • Saklı pay, mirasçının kanunen korunmuş en az payıdır.

  • Saklı pay hakkı ihlal edilirse, mirasçılar dava yoluna gidebilir.

6. Mirasın İptali ve Tasfiyesi (TMK Madde 638-640)

  • Mirasın iptali veya tasfiyesi için özel davalar açılabilir.

  • Miras bırakanın vasiyetinde geçersizlik varsa, iptal davası açılır.

7. Miras Hukukunda Dava Süreleri

  • Saklı pay davaları için dava süresi genellikle mirasın açılmasından itibaren 1 yıl.

  • Mirasın reddi ve kabulü için süreler kanunda belirtilmiştir.

8. Miras Davası Türleri

  • Miras Tespiti Davası: Mirasçıların ve miras mallarının tespiti için açılır.

  • Saklı Pay Davası: Mirasçının saklı payının korunması için açılır.

  • Mirasın Reddi Davası: Mirasçıların mirası reddi işlemleri için açılır.

  • Miras Paylaşımı Davası: Miras mallarının paylaştırılması için açılır.

Örnek Fıkra: TMK Madde 497 – Yasal Mirasçılar

"Yasal mirasçılar, ölenin altsoyu, üstsoyu, eşi ve kardeşleridir. Miras payları kanunda belirtilen oranlara göre belirlenir."

6. Tazminat Davaları (Maddi ve Manevi Tazminat)

Kişilerin zararlarının karşılanması için açılan davalar olup, hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içerir. Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat temel alınır.

Tazminat Davaları (Maddi ve Manevi Tazminat)

1. Tazminatın Tanımı ve Hukuki Dayanaklar

  • Maddi Tazminat: Kişinin uğradığı maddi zararların (malvarlığına yönelik zararlar) tazmini için açılan dava türüdür.

  • Manevi Tazminat: Kişinin kişilik haklarına, onuruna, saygınlığına, ruhsal bütünlüğüne yönelik zararların (acı, üzüntü, onur kırıcı davranışlar vb.) tazmini için açılır.

  • Türkiye’de tazminat davaları esas olarak Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

2. Maddi Tazminat (TBK Madde 49 ve 50)

  • Madde 49: Haksız fiil sonucu meydana gelen zarardan zarar veren sorumludur.

  • Madde 50: Zarar, doğrudan doğruya gerçekleşmeli; zarar gören kişi bunu kanıtlamalıdır.

  • Maddi tazminat, zarar görenin uğradığı maddi kaybı eski hale getirmek için talep edilir.

3. Manevi Tazminat (TBK Madde 58-59)

  • Madde 58: Kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat talep edilebilir.

  • Madde 59: Manevi tazminat, kişinin maddi olmayan zararlarının karşılanması içindir.

  • Manevi tazminat, mağdurun yaşadığı üzüntü, ızdırap ve itibar kaybını telafi etmeyi amaçlar.

4. Tazminat Davasının Koşulları

  • Haksız Fiil veya Sözleşme İhlali: Tazminat talebinin dayanağı olmalıdır.

  • Zararın Gerçekleşmesi: Maddi veya manevi zarar kanıtlanmalıdır.

  • Neden Sonuç İlişkisi: Fiil ile zarar arasında bağlantı olmalıdır.

  • Kusur: Genellikle zarar veren tarafın kusurlu olması gerekir.

5. Zamanaşımı Süreleri (TBK Madde 72)

  • Maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 2 yıldır.

  • Bu süre, zarar ve zarar verenin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

6. Tazminatın Kapsamı

  • Maddi tazminatta; tedavi masrafları, iş göremezlik, mal kaybı, gelir kaybı gibi zararlar talep edilir.

  • Manevi tazminatta; psikolojik zarar, onur kırılması, ruhsal çöküntü gibi zararlar tazmin edilir.

7. Örnek Fıkra: TBK Madde 49 – Haksız Fiil Sorumluluğu

"Bir kimse, kasıtlı veya ihmal sonucu başkasına zarar verirse, zararı tazmin etmekle yükümlüdür."

8. Örnek Fıkra: TBK Madde 58 – Manevi Tazminat

"Kişilik haklarına saldırı hallerinde, zarar gören manevi tazminat talebinde bulunabilir."

Özet

  • Tazminat davaları ikiye ayrılır: maddi ve manevi tazminat.

  • Maddi tazminat, malvarlığına yönelik zararların karşılanmasıdır.

  • Manevi tazminat, kişilik haklarına yönelik zararların telafisi içindir.

  • Davanın kabulü için zarar, kusur, illiyet bağı ve haksız fiil şarttır.

  • Zamanaşımı süresi genelde 2 yıldır.

  • Tazminat miktarı mahkemece olayın durumuna göre takdir edilir.

7. İcra Takipleri ve İcra İflas Davaları

Alacakların tahsili için başlatılan icra takipleri ve şirketlerin iflasına ilişkin davalar, İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde yürütülür.

İcra Takipleri ve İcra İflas Davaları

1. İcra ve İflas Hukukunun Dayanağı

  • Türkiye’de İcra ve İflas Hukuku, esas olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) ile düzenlenmiştir.

  • Bu kanun, alacakların tahsili, borçluların malvarlığına el koyulması, iflas ve konkordato işlemlerini kapsar.

2. İcra Takiplerinin Başlatılması (İİK Madde 1-10)

  • Madde 1: Alacaklının alacağını tahsil etmek için İcra Müdürlüğü’ne başvurarak takip başlatma hakkı vardır.

  • Madde 2: Takip, ödeme emri çıkarılması veya doğrudan haciz yoluyla yapılabilir.

  • Madde 5: Takip talebi, borçluya tebliğ edilir; borçlu itiraz edebilir.

  • Madde 10: Borçlu itiraz ederse, takip durur ve alacaklı dava açmak zorundadır.

3. Ödeme Emri ve İtiraz (İİK Madde 35-46)

  • Alacaklı, borçluya ödeme emri gönderir.

  • Borçlu, bu emre karşı itiraz hakkına sahiptir.

  • İtiraz halinde takip durur ve alacaklı dava açmalıdır.

4. Haciz ve Satış İşlemleri (İİK Madde 85-160)

  • Borçlunun malvarlığına haciz konabilir.

  • Hacizli mallar satışa çıkarılır ve alacaklıya tahsilat yapılır.

  • Satış işlemleri kanunda belirtilen usullere göre yapılır.

5. İcra Mahkemeleri ve Dava Süreçleri (İİK Madde 22-33)

  • İcra ve iflas işlemlerinde yetkili mahkeme İcra Mahkemesidir.

  • Borçlunun itirazları, iptal talepleri İcra Mahkemesinde görülür.

  • Mahkeme kararlarına karşı temyiz yolu açıktır.

6. İflas Süreci ve Konkordato (İİK Madde 188-341)

  • Borçlu ödeme güçlüğüne düştüğünde iflas davası açılabilir.

  • İflas, mahkeme kararıyla ilan edilir.

  • Konkordato ile borçlu, alacaklılarla anlaşarak borçlarını yapılandırabilir.

7. İcra Takibinde Zamanaşımı (İİK Madde 51)

  • İcra takibi için zamanaşımı süresi alacağın türüne göre değişir, genelde 5 yıldır.

  • Zamanaşımı geçmiş alacak için takip yapılamaz.

8. Örnek Fıkra: İİK Madde 1 – Takip Hakkı

"Alacaklı, alacağını tahsil etmek için İcra Müdürlüğüne başvurarak takip yapabilir."

9. Örnek Fıkra: İİK Madde 35 – Ödeme Emri ve İtiraz

"Alacaklı tarafından gönderilen ödeme emrine borçlu, yasal süresi içinde itiraz edebilir; itiraz edilmesi halinde takip durur."

Özet

  • İcra takibi, alacaklının alacağını tahsil etmek için başvurduğu resmi bir süreçtir.

  • Borçlu ödeme emrine itiraz ederse takip durur, alacaklı dava açmalıdır.

  • Haciz ve satış yoluyla tahsilat yapılır.

  • Borçlu ödeme güçlüğü çekerse iflas veya konkordato işlemleri uygulanabilir.

  • İcra ve iflas işlemleri İcra Mahkemelerinde görülür.

  • Zamanaşımı sürelerine dikkat edilmelidir.

8. Ceza Mahkemesi Davaları (Suçlarla İlgili)

Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında, suç teşkil eden fiillerle ilgili açılan davalar ceza mahkemelerinde görülür.

Ceza Mahkemesi Davaları (Suçlarla İlgili)

1. Ceza Mahkemelerinin Görevleri ve Çeşitleri

Türkiye’de ceza davaları farklı tür ceza mahkemelerinde görülür:

  • Asliye Ceza Mahkemesi: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen basit ve orta şiddette suçlara bakar.

  • Ağır Ceza Mahkemesi: Ağır suçların (cinayet, ağır yaralama, hırsızlık vb.) yargılandığı mahkemedir.

  • Çocuk Mahkemesi: Suçu işleyen çocuklara ilişkin davalara bakar.

  • Sulh Ceza Mahkemesi: Hafif suçlar, kolluk işlemleri, önleyici tedbirler vb. konularda görev yapar.

  • Askeri Mahkemeler: Askeri suçlarla ilgili davalara bakar (Türkiye’de kaldırılması süreci devam ediyor).

2. Ceza Yargılamasının Temel Kanunu: Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)

  • CMK Madde 1: Ceza yargılaması, suçların ortaya çıkarılması, suçluların cezalandırılması ve suçtan zarar görenlerin haklarının korunması amacını taşır.

  • CMK Madde 2: Suçtan zarar görenlerin hakları ve mağdur hakları güvence altındadır.

  • CMK Madde 3: Ceza yargılamasının genel usulleri belirtilir.

3. Ceza Davalarının Açılması ve Süreci

  • Suç işlendiğine dair şikayet veya resen başlatılan soruşturma ile ceza davası açılır.

  • Soruşturma aşaması savcılık tarafından yürütülür.

  • Kamu davası, savcı tarafından açılır (CMK Madde 170).

  • Dava açıldıktan sonra mahkeme yargılamayı yürütür.

4. Suçun Niteliğine Göre Ceza Mahkemesi Türü

  • Asliye Ceza Mahkemesi: Basit suçlar (hakaret, basit yaralama vb.)

  • Ağır Ceza Mahkemesi: Ağır suçlar (kasten adam öldürme, yağma, cinsel saldırı vb.)

  • Sulh Ceza Mahkemesi: Kabahatler, küçük suçlar ve bazı önleyici tedbirler.

5. Ceza Davalarında Haklar ve Savunma

  • Sanığın savunma hakkı Anayasa ve CMK ile güvence altındadır.

  • Avukatla temsil edilme hakkı vardır.

  • Delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi incelemesi yapılır.

6. Örnek Fıkra: TCK Madde 49 – Suçtan Doğan Manevi Tazminat

"Suçtan dolayı zarar görenler, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir."

7. Örnek Fıkra: CMK Madde 170 – Kamu Davasının Açılması

"Savcı, kamu davasını suçun işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren makul sürede açmak zorundadır."

8. Ceza Mahkemesi Davalarının Türleri

  • Kamu Davası: Devlet tarafından açılır, suçun cezalandırılması amaçlanır.

  • Şikayete Bağlı Ceza Davası: Mağdurun şikayeti üzerine başlar.

  • Kabahat Davası: Daha hafif suçlarda uygulanır.

  • Tazminat Davası: Suçtan zarar görene yönelik maddi/manevi tazminat talepleri.

9. Ceza Davası Süreci Adımları

  • Soruşturma

  • İddianamenin hazırlanması

  • Duruşma ve yargılama

  • Karar (Mahkumiyet veya beraat)

  • İtiraz ve temyiz yolları

Özet

  • Ceza mahkemeleri suçların ciddiyetine göre farklı türlere ayrılmıştır.

  • Ceza yargılaması Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yürütülür.

  • Suçtan zarar görenler maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

  • Dava süreci soruşturmayla başlar, mahkeme kararına kadar devam eder.

9. İdari Dava (İdari Yargı Davaları)

İdareye karşı açılan iptal, tam yargı ve diğer idari davalar, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülür.

İdari Dava (İdari Yargı Davaları)

1. İdari Yargının Kapsamı ve Yetkisi

  • İdari yargı, kamu idarelerinin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözen özel yargı türüdür.

  • İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetler.

  • Yetkili mahkemeler İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştaydir.

2. Temel Hukuki Dayanak: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)

  • Madde 1: İdari yargı, idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı açılan davalara bakar.

  • Madde 7: İdari dava açma süresi 60 gündür; işlem veya eylemin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

  • Madde 27: Dava dilekçesi ve dava şartları düzenlenir.

3. İdari Dava Türleri

  • İptal Davası: İdari işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılır, işlem iptal edilir.

  • Tam Yargı Davası: İdarenin sebep olduğu zararların tazmini için açılır.

  • Tüzel Kişilik İptal Davası: Kamu kurumlarının kararlarının iptali talep edilir.

  • İşlem ve Eylem Davaları: İdarenin işlemleri veya eylemleri ile ilgili hukuki uyuşmazlıklarda açılır.

4. İptal Davası (İYUK Madde 7-10)

  • En sık açılan idari dava türüdür.

  • İdari işlemin iptali talep edilir.

  • Dava süresi 60 gündür.

  • İptal davasında dava konusu işlem yürütme durdurulabilir.

5. Tam Yargı Davası (İYUK Madde 31)

  • İdarenin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle zarara uğrayanlar tarafından açılır.

  • Maddi ve manevi tazminat talep edilir.

6. İdari Yargıda Dava Açma Süreleri

  • Genel dava açma süresi 60 gündür.

  • Süre, işlemin veya eylemin öğrenilmesinden itibaren başlar.

  • Süresi geçtikten sonra dava açılamaz.

7. Örnek Fıkra: İYUK Madde 7 – Dava Süresi

"İdari işlem veya eyleme karşı dava açma süresi 60 gündür."

8. İdari Yargının İşleyişi

  • Dava, idare mahkemesine veya bölge idare mahkemesine açılır.

  • Bölge idare mahkemeleri temyiz mahkemesi görevindedir.

  • Danıştay, yüksek idari mahkeme olarak idari davaları inceler.

9. İdari Davalarda Yetki ve Görev

  • İşlem veya eylemin yapıldığı yerdeki idare mahkemesi görev yapar.

  • Temyiz aşamasında bölge idare mahkemeleri ve Danıştay yetkilidir.

Özet

  • İdari yargı, idarenin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözer.

  • 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu temel düzenleyicidir.

  • En çok iptal ve tam yargı davaları açılır.

  • Dava açma süresi 60 gündür.

  • İdare mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay görev yapar.

10. Tapu ve Kadastro Davaları

Tapu Sicil ve Kadastro Kanunu kapsamında, taşınmazlarla ilgili sınır, tescil, iptal gibi uyuşmazlıkların çözümü için açılan davalardır.

Tapu ve Kadastro Davaları ile İlgili Kanunlar ve Detayları

1. Tapu Kanunu (T.C. Tapu Kanunu - 2644 sayılı Kanun)

Tapu Kanunu, taşınmazların tescili, tapu sicilinin düzenlenmesi ve tapu işlemleri ile ilgili hükümleri içerir.

Önemli Maddeler ve Fıkralar:

  • Madde 1:
    Tapu sicili, taşınmaz malikin kim olduğunu ve taşınmaz üzerindeki hakları gösteren resmi bir kayıttır.

  • Madde 18:
    Tapu sicilinin her sayfası, sicili tutan memurun imzası ile tasdik edilir.

  • Madde 21:
    Tapu siciline tescil olunan haklar üçüncü kişilere karşı geçerlidir.

  • Madde 26:
    Tapu müdürlüğü, sicil işlemlerini yaparken hata ve noksanlıkları giderir. Ancak hata tespiti halinde iptal ve düzeltme işlemleri mahkeme kararı ile yapılır.

  • Madde 29:
    Haksız tescil ve tashih talepleri için yetkili mahkemeye dava açılır.

  • Madde 35:
    Kadastro sonucunda yapılan tespitlere karşı itiraz süresi ve itirazın yapılacağı merci belirtilir.

2. Kadastro Kanunu (T.C. Kadastro Kanunu - 3402 sayılı Kanun)

Kadastro Kanunu, taşınmazların sınırlarını ve yüzölçümünü belirlemek için yapılan işlemleri ve kadastro tespitlerinin hukuki statüsünü düzenler.

Önemli Maddeler ve Fıkralar:

  • Madde 1:
    Kadastro, taşınmazların sınırlarını, yüzölçümünü ve sahiplerini belirlemek amacıyla yapılır.

  • Madde 4:
    Kadastro çalışmaları, kadastro müdürlükleri ve teknik elemanlar tarafından yürütülür.

  • Madde 7:
    Kadastro tespitleri kesin olup, ancak kanunda öngörülen itiraz yolları kullanılarak düzeltilebilir.

  • Madde 13:
    Kadastro tespitlerine karşı 60 gün içinde itiraz edilmezse, tespit kesinleşir.

  • Madde 15:
    Kadastro sırasında ortaya çıkan sınır ihtilafları kadastro mahkemesinde çözülür.

3. Medeni Kanun (Türk Medeni Kanunu - 4721 sayılı Kanun)

Medeni Kanun’da taşınmaz mülkiyeti, sınırlı ayni haklar (ipotek, intifa hakkı vb.), mülkiyetin kazanılması ve kaybedilmesi ile ilgili hükümler yer alır.

Önemli Maddeler:

  • Madde 683:
    Mülkiyetin kazanılması tescille tamamlanır. Tescil olmadan mülkiyet iktisap edilmez.

  • Madde 685:
    Tapu siciline tescil edilen haklar ancak sicile işlenmek suretiyle üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

  • Madde 713:
    Sınırlı ayni haklar ve taşınmaz üzerindeki diğer haklar da tapu siciline tescil edilir.

4. HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) - 6100 sayılı Kanun

Tapu ve kadastro davaları, HMK kapsamında açılır ve yürütülür. Özellikle, iptal, tescil, düzeltme davalarında yargılama usulü HMK hükümlerine göre yapılır.

Tapu ve Kadastro Davalarının Türleri ve İlgili Hükümler

  1. Tescil Davaları:
    Taşınmazın tapu siciline kaydı için açılan davalar. Örneğin, malik sıfatının tescili.

  2. İptal ve Tashih Davaları:
    Yanlış yapılan tescillerin iptali veya tashihi için açılan davalardır.

  3. Sınır İhtilafı Davaları:
    Kadastro sırasında veya sonrasında taşınmaz sınırlarıyla ilgili çıkan uyuşmazlıklar.

  4. Kazandırıcı Zamanaşımı (Menkul ve Taşınmaz Mal Edinme) Davaları:
    Belirli süre taşınmazı kesintisiz ve iyi niyetle kullananların mülkiyet hakkı kazanması ile ilgili davalar.

Örnek Dava İlgili Kanun Maddesi (İptal Davası)

  • Tapu Kanunu Madde 29:
    "Tapu sicilinde yapılan haksız tesciller iptal edilir. Bu iptal ancak mahkeme kararıyla yapılabilir."

  • Kadastro Kanunu Madde 15:
    "Kadastro mahkemesi, kadastro sırasında sınır ihtilaflarını kesin olarak çözer."

Sonuç ve Özet:

Tapu ve kadastro davaları, taşınmazlarla ilgili mülkiyet, sınır, tescil ve iptal gibi hukuki sorunların çözümünde temel role sahiptir. Tapu Kanunu, Kadastro Kanunu ve Medeni Kanun başta olmak üzere bu davaların usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yürütülür.

11. Mal Rejimi ve Mal Paylaşımı Davaları

Evli çiftlerin mal rejimine ilişkin uyuşmazlıkların çözümü, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Mal Rejimi ve Mal Paylaşımı Davaları ile İlgili Kanunlar ve Maddeler

1. Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)

Mal rejimi ve mal paylaşımı davalarının temel kaynağıdır. Mal rejimi, evlilik süresince eşlerin malvarlığı durumunu belirler, mal paylaşımı ise boşanma veya evliliğin sona ermesi durumunda malların nasıl bölüneceğini düzenler.

Önemli Maddeler ve Fıkralar:

Mal Rejimi Genel Hükümleri (Md. 202 - Md. 226)

  • Madde 202:
    "Evlilik süresince eşlerin mallarının yönetimi ve paylaşımı mal rejimiyle düzenlenir."

  • Madde 203:
    "Mal rejimleri kanunla veya tarafların anlaşmasıyla belirlenir."

  • Madde 204:
    "Yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir."

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (Md. 222 - Md. 229)

  • Madde 222 (1):
    "Eşlerin evlilik birliği içinde edinilmiş malları, boşanma veya ölüm halinde paylaşılır."

  • Madde 222 (2):
    "Edinilmiş mallar, tarafların evlilik süresince elde ettikleri kazançlar ve tasarruflar ile mal rejimine dâhil olan diğer değerlerdir."

  • Madde 223:
    "Edinilmiş mallar, eşlerin kişisel mallarından ayrılır."

  • Madde 224:
    "Kişisel mallar; evlilik öncesinde sahip olunan mallar, miras veya bağış yoluyla elde edilen mallar, kişisel kullanım eşyalarıdır."

Mal Paylaşımı Davaları ile İlgili Önemli Hükümler

  • Madde 231:
    "Mal rejiminin sona ermesi halinde, eşlerden biri diğerinin edinilmiş mallara katılma payını talep edebilir."

  • Madde 232:
    "Mal paylaşımı davası, mal rejiminin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde açılır."

  • Madde 233:
    "Mahkeme, mal paylaşımını yaparken, mal rejimi sona erdirildiği tarihteki durum ve eşlerin haklarını göz önüne alır."

2. İcra ve İflas Kanunu (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu)

Mal rejimi ve mal paylaşımı davalarında, tarafların ortak mal paylarının tahsili için icra yoluna başvurulabilir.

3. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

Mal paylaşımı davalarında uygulanacak usul kurallarını belirler. Özellikle yetki, dava açma süreleri ve delil toplama usulleri açısından önemlidir.

Mal Rejimi Türleri ve İlgili Kanun Hükümleri

  1. Yasal Mal Rejimi (Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi):
    Türk Medeni Kanunu'nun öngördüğü varsayılan mal rejimidir.

  2. Mal Ayrılığı Rejimi:
    Tarafların sözleşme ile mal ayrılığı rejimini seçmeleri mümkündür.

  3. Paylaşmalı Mal Ortaklığı Rejimi:
    Tarafların sözleşme ile mal paylaşımı esasına dayalı rejimi tercih edebilirler.

Örnek Fıkralar ve Uygulamalar

  • Md. 231 (1):
    "Mal paylaşımı davası, mal rejiminin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde açılmazsa, hak düşürücü süre dolmuş olur."

  • Md. 231 (2):
    "Mal paylaşımı davası açılmadan önce, taraflar aralarında mal paylaşımı yapabilirler."

Mal Paylaşımı Davalarında Önemli Noktalar

  • Mal paylaşımı davası, genellikle boşanma davası ile birlikte veya boşanmanın kesinleşmesinden sonra açılır.

  • Mal rejiminin sona ermesi; boşanma, evliliğin iptali, eşlerden birinin ölümü gibi sebeplerle olur.

  • Davanın açılacağı mahkeme, eşlerin son ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir.

  • Mahkeme, eşlerin talepleri doğrultusunda mal paylaşımını yapar, varsa tazminat ve değer farklarını da karara bağlar.

Özet:

Mal rejimi ve mal paylaşımı davaları, Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere ilgili kanunlar çerçevesinde yürütülür. Eşlerin malvarlığı durumlarının tespiti, mal rejiminin sona erdirilmesi ve edinilmiş malların paylaşımı bu davaların temel konusudur. Kanunun ilgili maddeleri, mal paylaşımı sürecinde uygulanacak kuralları ve hak düşürücü süreleri net olarak düzenlemektedir.

12. Vekalet ve Temsil Davaları

Vekalet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar ve temsil yetkisinin kapsamı ile ilgili davalar bu başlıkta yer alır.

Vekalet ve Temsil Davaları ile İlgili Kanunlar ve Önemli Hükümler

1. Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)

Vekalet ve temsil ilişkileri, Medeni Kanun’un vekalet ve temsil hükümleri kapsamında düzenlenir.

Önemli Maddeler ve Fıkralar:

  • Madde 491:
    “Vekalet, bir işin yapılması için bir kimsenin, diğer kimseye yetki vermesidir.”
    Vekalet, yazılı veya sözlü olarak verilebilir; ancak bazı işlemler için yazılı vekaletname gerekir.

  • Madde 492:
    “Vekil, verilen işi ancak vekaletnameyle sınırlı olarak yapabilir.”
    Vekilin yetkisi, vekaletnamede açıkça belirtilir.

  • Madde 493:
    “Vekalet, kendisi veya başkası tarafından iptal edilince sona erer.”

  • Madde 494:
    “Vekalet, bir müddetle verilmiş ise bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer.”

  • Madde 495:
    “Vekilin, temsil ettiği kimse adına yaptığı işlemler, vekilin yetkisi dâhilindeyse temsil edilen kişi için geçerlidir.”

  • Madde 496:
    “Vekil, vekaletnameyi aşan işlemler yaparsa, bu işlemler temsil edilen kişiyi bağlamaz.”

2. Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun)

Vekalet sözleşmesi, Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenir.

  • Madde 506:
    “Vekalet sözleşmesi, vekilin bir işin yapılmasını üstlenmesi, vekalet verenin ise bu işi yaptırma borcunu üstlenmesiyle kurulmuş olur.”

  • Madde 507:
    “Vekil, verilen iş için azami özeni göstermekle yükümlüdür.”

3. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

Vekalet ile dava takibi ve temsil işlemleri bu kanun kapsamında düzenlenmiştir.

  • Madde 114:
    “Hukuki işlemlerde ve dava takibinde, vekaletname usulüne uygun olmalı ve yetkiler açıkça belirtilmelidir.”

Vekalet ve Temsil Davalarının Konusu

  • Vekalet ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda, vekaletin kapsamı, geçerliliği, sona ermesi ve vekilin yetkileri mahkeme önünde tartışılır.

  • Temsil yetkisinin aşılması, vekaletnamenin iptali, vekalet ücreti ve vekilin sorumluluğu gibi konular bu davalar kapsamında incelenir.

Örnek Vekalet ve Temsil Davası Konuları

  • Vekaletnamenin iptali veya sınırlandırılması davası

  • Vekilin yetkisinin aşılması nedeniyle yapılan işlemlerin iptali

  • Vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları

  • Temsil yetkisinin sona erdirilmesi

Gaziantep Avukat Hatice Çetin’den Hukuki Destek

Gaziantep ve çevresinde vekalet ve temsil davaları ile ilgili hukuki sorunlarınızda Gaziantep avukat Hatice Çetin olarak, vekalet ilişkisinden doğan hak ve yükümlülüklerinizi koruma, dava sürecinde temsil ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayım. Vekaletname hazırlanması, incelenmesi ve dava süreçlerinde profesyonel destek için iletişime geçebilirsiniz.

Özet

Vekalet ve temsil davaları, vekalet ilişkisinin hukuki sınırları, vekilin yetkileri ve sorumlulukları ile vekaletnamenin geçerliliği gibi konuları kapsar. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu başta olmak üzere, ilgili kanun hükümleri bu davalarda uygulanır. Bu davalarda hukuki destek almak, hak kayıplarını önlemek için önemlidir.

13. Nafaka Davaları

Boşanma, ayrı yaşama ve çocuk bakımına ilişkin nafaka talepleri, Medeni Kanun ve ilgili mevzuata dayanarak açılır.

Nafaka Davaları ile İlgili Kanunlar ve Önemli Maddeler

1. Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)

Nafaka davaları, Medeni Kanun’da düzenlenen aile hukuku kapsamında yer alır. Boşanma, ayrılık ve evlilik birliği devam ederken maddi ve manevi destek için nafaka talepleri bu kanunla düzenlenmiştir.

Önemli Maddeler ve Fıkralar:

Genel Nafaka Hükümleri

  • Madde 169:
    “Eşler birbirine yardım borçludur.”
    Evlilik süresince eşlerin karşılıklı destek yükümlülüğü temelidir.

  • Madde 170:
    “Eşlerin, ekonomik durumlarına göre birbirlerine katkıda bulunmaları gerekir.”

Boşanma Sonrası Nafaka

  • Madde 175 (1):
    “Boşanmadan dolayı kusurlu olmayan eş, maddi ve manevi tazminat ile birlikte maddi destek (nafaka) isteyebilir.”

  • Madde 176:
    “Mahkeme, boşanma nedeniyle ihtiyaç sahibi eşe uygun bir nafaka miktarı tayin eder.”

  • Madde 177:
    “Nafaka, süresiz ya da belirli süreli olarak tayin edilebilir.”

Yoksulluk Nafakası

  • Madde 329 (1):
    “Boşanma davası sırasında eş, yoksulluğa düşeceğini ispatlarsa yoksulluk nafakası talep edebilir.”

  • Madde 329 (2):
    “Mahkeme, eşlerin ekonomik durumuna göre nafakanın miktar ve süresine karar verir.”

Çocuk Nafakası

  • Madde 328:
    “Çocukların bakım ve eğitimi için gerekli olan giderleri, velayet hakkına sahip olan veya olmayan taraf karşılamak zorundadır.”

  • Madde 330:
    “Çocuk nafakası, çocuğun eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde belirlenir.”

2. Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı Kanun)

  • Madde 231:
    “Nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi hakkında cezai yaptırımlar uygulanabilir.”
    Nafaka ödememekten doğan cezai sorumluluk burada düzenlenir.

3. İcra ve İflas Kanunu (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu)

  • Nafaka borcunun tahsili için icra takibi yapılabilir. Ödeme yapılmadığı takdirde haciz yoluna başvurulur.

4. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

  • Nafaka taleplerinde dava açma usulü ve yargılama süreçleri bu kanuna tabidir.

Nafaka Davalarının Türleri ve Özetleri

TürAçıklamaİlgili MaddeYoksulluk NafakasıBoşanma durumunda ihtiyaç sahibi eşin talebi.TMK Md. 329Tedbir NafakasıBoşanma sürecinde geçici nafaka talepleri.TMK Md. 169, 170Çocuk NafakasıÇocukların bakım ve eğitim giderleri için talep edilen nafaka.TMK Md. 328, 330Manevi TazminatBoşanma nedeniyle maddi olmayan zararlar için istenebilir.TMK Md. 175

Gaziantep Avukat Hatice Çetin’den Nafaka Davalarında Hukuki Destek

Gaziantep ve çevresinde nafaka davaları konusunda müvekkillerine profesyonel hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunan Gaziantep avukat Hatice Çetin, nafaka taleplerinizin doğru şekilde hazırlanması, mahkeme sürecinde etkin temsil ve haklarınızın korunması için yanınızdadır.

Özet

Nafaka davaları, boşanma, evlilik birliği devamı veya çocukların korunması gibi çeşitli durumlarda açılır. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleri, nafakanın kimlere, ne kadar ve hangi süreyle verileceğini belirler. Nafaka borcunun tahsili için İcra Hukuku hükümleri de devreye girer. Nafaka davalarında uzman avukat desteği, hak kaybını önlemek açısından önem taşır.

14. Velayet ve Çocukla İlgili Davalar

Çocuğun bakımı, korunması ve eğitimini ilgilendiren davalar, çocuk yararına öncelik verilerek Türk Medeni Kanunu kapsamında yürütülür.

Velayet ve Çocukla İlgili Davalar

İlgili Kanunlar ve Önemli Hükümler

1. Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)

Velayet Hükümleri (Md. 335 - Md. 348)

  • Madde 335:
    “Velayet, küçük çocuğun kişisel bakım, eğitim ve temsilinden sorumlu olmak demektir.”

  • Madde 336:
    “Velayet anne ve babaya müşterek olarak aittir.”
    Eşlerin boşanması durumunda velayet, genellikle anneye verilir; ancak mahkeme çocuğun üstün yararına göre karar verir.

  • Madde 337:
    “Velayet, çocuğun yüksek yararına uygun olarak düzenlenir.”

  • Madde 339:
    “Mahkeme, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine karar verebilir.”

  • Madde 341:
    “Velayet hakkı sahibi, çocuğun bakım ve eğitimini yerine getirmek zorundadır.”

  • Madde 342:
    “Velayet hakkının kötüye kullanılması halinde mahkeme müdahale eder.”

2. Çocuk Koruma Kanunu (5395 sayılı Kanun)

  • Çocuğun korunması ve haklarının güvence altına alınması için özel hükümler içerir.

3. Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı Kanun)

  • Çocuğun kişilik haklarının ve velayet hakkının kötüye kullanılması halinde cezai yaptırımlar uygulanabilir.

4. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

  • Velayet ve çocukla ilgili davaların usulüne ilişkin hükümleri içerir.

Velayet Davalarının Konuları

  • Velayetin belirlenmesi

  • Velayetin değiştirilmesi

  • Velayetin kaldırılması

  • Çocuğun kişisel bakım, eğitim ve temsil hakkının düzenlenmesi

  • Çocuğun üstün yararı doğrultusunda karar alınması

Çocukla İlgili Diğer Davalar

  • Nafaka Davası: Çocuğun bakım, eğitim giderlerinin karşılanması için açılır.

  • Görüşme Hakkı Davası: Velayet sahibi olmayan ebeveynin çocuğu görme hakkını kullanması için açılır.

  • Kişisel İlişki Kurma Davası: Çocuğun diğer ebeveyn ile ilişkisinin düzenlenmesi için açılır.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin’den Velayet ve Çocuk Davalarında Destek

Gaziantep bölgesinde velayet ve çocukla ilgili davalar konusunda uzman olan Gaziantep avukat Hatice Çetin, müvekkillerine çocukların üstün yararını gözeterek etkili hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Velayet davalarında hak kaybı yaşamamak için profesyonel destek almanız önemlidir.

Özet

Velayet ve çocukla ilgili davalar, çocuğun bakım, eğitim ve kişisel haklarının korunmasına yönelik davalardır. Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere çocukların haklarını güvence altına alan kanunlar bu davalarda uygulanır. Çocuğun üstün yararı gözetilerek mahkeme karar verir.

15. Kişilik Hakları (Hakaret, İftira, Özel Hayatın İhlali Davaları)

Kişinin onur, şeref ve özel hayatının korunmasına yönelik açılan davalar, Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Kişilik Hakları Davaları

(Hakaret, İftira, Özel Hayatın İhlali)

1. Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)

Kişilik Haklarının Korunması (Md. 24 ve devamı)

  • Madde 24:
    “Herkes, kişilik haklarına karşı yapılan haksız saldırılara karşı dava açabilir.”
    Kişilik hakları, şeref, itibar, özel hayatın gizliliği gibi hakları kapsar.

  • Madde 25:
    “Kişilik haklarına saldırının tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının giderilmesi için hukuk davaları açılabilir.”

2. Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı Kanun)

Hakaret Suçu (Md. 125)

  • Madde 125/1:
    “Bir kimsenin onur, şeref veya saygınlığına yönelik sözlü veya yazılı olarak hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

  • Madde 125/2:
    “Hakaretin alenen yapılması halinde ceza yarı oranında artırılır.”

  • Madde 125/3:
    “Hakaret suçunun mağdurun şikayetine bağlı olması esastır.”

İftira Suçu (Md. 267)

  • Madde 267/1:
    “Bir kimseyi işlediği bir suçla yetkili makamlara ihbar eden ve bu ihbarı kötü niyetle yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

  • Madde 267/2:
    “İftira suçunun şikayete bağlı olması esastır.”

Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali (Md. 134 ve Md. 135)

  • Madde 134:
    “Bir kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin kayda alınması, yayılması ve ifşa edilmesi suçtur.”

  • Madde 135:
    “Özel hayatın gizliliğini ihlal eden kişi, mağdura karşı tazminat ve hapis cezası ile karşılaşabilir.”

3. Türk Medeni Kanunu – Manevi Tazminat (Md. 58)

  • Madde 58:
    “Haksız fiil sonucu zarar gören kişi, maddi zararlarının yanı sıra manevi tazminat talebinde bulunabilir.”
    Kişilik haklarına saldırıda manevi tazminat talebi mümkündür.

4. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

  • Kişilik hakları ihlallerinden doğan tazminat davaları ve önleyici tedbirler (ihtar, yayın yasağı) bu kanun kapsamında görülür.

Kişilik Hakları Davalarının Konuları

  • Hakaret ve iftira nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri

  • Özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle dava açılması

  • Yayın yasağı ve erişim engelleme talepleri

  • Kişilik haklarına saldırının tespiti ve önlenmesi davaları

Gaziantep Avukat Hatice Çetin’den Kişilik Hakları Davalarında Destek

Gaziantep bölgesinde kişilik hakları ihlalleri, hakaret, iftira ve özel hayatın gizliliğinin ihlali konularında uzman olan Gaziantep avukat Hatice Çetin, mağdurların haklarının korunması, dava süreçlerinin etkin takibi ve hukuki danışmanlık hizmetlerini profesyonel şekilde yürütmektedir.

Özet

Kişilik hakları, hukuk ve ceza kanunlarıyla korunan temel haklardır. Hakaret, iftira ve özel hayatın ihlali gibi durumlarda mağdurlar maddi ve manevi tazminat talep edebilir, ceza davaları açılabilir. Bu tür davalarda uzman avukat desteği almak hak kaybını önler.

16. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları

Sosyal Sigortalar ve İş Kanunu kapsamında iş kazası ve meslek hastalığına bağlı tazminat ve maddi taleplerle ilgili açılan davalar.

İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları

İlgili Kanunlar ve Detaylı Hükümler

1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

İş kazası ve meslek hastalığı davalarının temel dayanağıdır. Sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması hâlinde işverenin ve SGK'nın sorumlulukları bu kanunla düzenlenmiştir.

İş Kazası Tanımı – Madde 13

Madde 13:
İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
c) Görevli olarak işyeri dışında başka bir yerde çalışırken,
d) Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işe gidiş geliş sırasında
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylardır.

Meslek Hastalığı Tanımı – Madde 14

Madde 14:
Sigortalının yürüttüğü işin niteliğinden dolayı tekrar eden bir sebeple veya işin yürütüm koşulları yüzünden uğradığı hastalık, meslek hastalığıdır.

Haklar – Madde 16, 17, 18

Madde 16:
Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği verilir.

Madde 17:
Meslekte kazanma gücünün en az %10 oranında azaldığı tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.

Madde 18:
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu sigortalının ölmesi hâlinde hak sahiplerine ölüm geliri, cenaze ödeneği ve sağlık yardımları sağlanır.

Rücu Hakkı – Madde 21

Madde 21:
İş kazası, işverenin kastı veya ihmali sonucu meydana gelmişse, SGK ödediği tutarları işverene rücu eder.
İşveren, gerekli önlemleri almamışsa sorumlu tutulur.

2. 4857 Sayılı İş Kanunu

İş güvenliği, işverenin sorumlulukları ve işçinin korunmasına dair düzenlemeleri içerir.

İşverenin Yükümlülüğü – Madde 77

Madde 77:
İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür.
İşçiler de bu konuda alınan tedbirlere uymakla yükümlüdür.

3. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu

İş kazası ve meslek hastalığı sonucu zarar gören işçi, tazminat taleplerini Borçlar Kanunu’na dayanarak da ileri sürebilir.

Haksız Fiil ve Sorumluluk – Madde 49

Madde 49:
Hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişi, bu zararı gidermekle yükümlüdür. İş kazası nedeniyle zarara uğrayan işçi, işverenden maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Maddi ve Manevi Tazminat – Madde 54-56

Madde 54:
Zarar görenin uğradığı gerçek zarar, tedavi giderleri, gelir kaybı, çalışma gücünün azalması dikkate alınarak tazmin edilir.

Madde 56:
İş kazası sonucu ölüm veya ağır yaralanma halinde, işçinin ailesi de manevi tazminat isteyebilir.

4. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

İşverenin, iş sağlığı ve güvenliği açısından yükümlülüklerini düzenler.

Madde 4:
İşveren, risk değerlendirmesi yapmalı, iş kazalarını önlemeli, işçilere eğitim vermeli ve gerekli önlemleri almak zorundadır.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları

Gaziantep’te iş kazası ve meslek hastalığı davaları alanında uzmanlaşmış olan Gaziantep avukat Hatice Çetin, mağdur işçilerin ve yakınlarının tazminat haklarının korunması, SGK işlemleri, işverene karşı dava süreçlerinin yürütülmesi konusunda etkin ve profesyonel hukuki destek sunmaktadır. Sürecin başından sonuna kadar hak kaybı yaşamamanız için hukuki destek almanız büyük önem taşır.

Kısaca Özet

KonuKanun ve MaddeAçıklamaİş Kazası Tanımı5510/13İşin yürütümü sırasında meydana gelen zararMeslek Hastalığı Tanımı5510/14İşin niteliğinden kaynaklı tekrarlayan hastalıkSürekli İş Göremezlik5510/17%10 üzeri meslekte kayıp varsa maaş bağlanırTazminat ve Rücu Hakkı5510/21, TBK 49, 54-56Maddi-manevi tazminat ve SGK’nın işverene başvurusuİşveren Sorumluluğu4857/77, 6331/4İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma zorunluluğu

17. Fikri Mülkiyet Hakları İhlali Davaları

Patent, marka, telif hakkı gibi fikri mülkiyet haklarının korunması ve ihlal durumunda açılan davalar, ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülür.

Fikri Mülkiyet Hakları İhlali Davaları

(Telif Hakkı, Marka, Patent, Tasarım Hakkı İhlalleri)

1. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)

Fikir ve sanat eserlerine ilişkin telif haklarını düzenleyen temel kanundur.

📌 Madde 1/B – Tanımlar

“Eser; sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri olmak üzere dört kategoride değerlendirilen fikir ve sanat mahsulleridir.”

📌 Madde 2 – Eser Türleri

  • İlmi ve edebi eserler

  • Musiki eserleri

  • Güzel sanat eserleri

  • Sinema eserleri

📌 Madde 8 – Mali Haklar

“Eser sahibi, eseri üzerindeki mali haklarını devredebilir, kiralayabilir, çoğaltabilir.”

📌 Madde 13 – Manevi Haklar

“Eser sahibi, adının eserle birlikte anılmasını isteme, eserde değişiklik yapılmasını men etme gibi kişisel haklara sahiptir.”

📌 Madde 71 – Cezai Hükümler

“Bir eseri, sahibinin izni olmaksızın umuma ileten, çoğaltan, yayımlayan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.”

2. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK)

Marka, patent, tasarım, faydalı model ve coğrafi işaret haklarını kapsar.

📌 Madde 6 – Marka Başvurusunun Reddi Sebepleri

Başka bir kişinin tescilli markasıyla karışıklığa yol açabilecek benzerlikler marka başvurusunun reddine neden olur.

📌 Madde 29 – Marka Hakkına Tecavüz

Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Tescilli marka ile aynı/benzer işaretin izinsiz kullanılması
b) Marka hakkına tecavüz eden ürünlerin satışa sunulması
c) Markayı kötüleyici eylemlerde bulunulması

📌 Madde 30 – Cezai Hükümler (Marka Hakkı)

Marka hakkına tecavüz eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.

📌 Madde 149 – Hukuki Koruma Talepleri

Fikri hak sahibi şu taleplerle dava açabilir:

  • Tecavüzün durdurulması

  • Maddi ve manevi tazminat

  • Ürünlerin toplatılması ve imhası

  • Mahkeme ilanı ve hükmün kamuya duyurulması

3. Türk Ceza Kanunu (TCK - 5237)

Fikri hakların kasten ihlal edilmesi bazı durumlarda ceza hukuku kapsamında da değerlendirilir.

📌 Madde 136 – Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Verilmesi

Özellikle veri tabanı tasarımları, yazılımlar gibi dijital fikri haklar için geçerlidir.

📌 Madde 142 – Hırsızlık (Fikri ürün çalınması da dahil)

Telifli eserlerin korsan olarak kopyalanması bu madde kapsamında değerlendirilebilir.

4. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)

Fikri mülkiyet davalarında uygulanacak usul ve delil tespit yollarını düzenler.

📍 Fikri Mülkiyet Hakkı Sahiplerinin Açabileceği Davalar:

  • Tecavüzün tespiti ve durdurulması davası

  • Tazminat davası (maddi ve manevi)

  • Eserin toplatılması ve imhası davası

  • Mahkeme kararıyla eser sahibinin tanınması

  • Yayın yasağı ve erişim engeli talebi

👩‍⚖️ Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Fikri Hakların Korunması

Gaziantep’te faaliyet gösteren avukat Hatice Çetin, telif hakkı ihlali, marka hakkı tecavüzü, yazılım hakları, tasarım hakkı gibi konularda müvekkillerine etkili dava takibi ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Eser sahipleri, sanatçılar, yazılımcılar, girişimciler ve markalar; haklarını korumak ve haksız kullanımı engellemek için profesyonel avukat desteği almalıdır.

🧾 Kısa Özet Tablosu

KonuKanun – MaddeAçıklamaTelif hakkı ihlaliFSEK Md. 711 – 5 yıl arası hapis ve para cezasıMarka hakkı ihlaliSMK Md. 29 – 30Hapis ve ürün imhası kararlarıMaddi-manevi tazminat hakkıSMK Md. 149Hak sahiplerinin en sık başvurduğu yolÖzel tasarımın korunmasıSMK Md. 56 vd.Endüstriyel tasarımlar korunur

18. Vergi Davaları

Vergi Kanunları kapsamında, vergi borcu ve vergi cezalarına karşı açılan davalar vergi mahkemelerinde görülür.

Vergi Davaları

(Vergi İtirazları, Vergi Cezaları, Usulsüzlükler, Uzlaşma)

Vergi davaları, idarenin (vergi dairesi) mükellef aleyhine tesis ettiği vergi, ceza ve ödeme emirleri gibi işlemlere karşı açılan idari davalardır. Bu davalar genellikle vergi mahkemelerinde görülür.

📘 1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)

Vergi yükümlülüğü, cezalar, tebliğ usulleri ve itiraz süreçlerini düzenleyen ana kanundur.

📌 Madde 1 – Kapsam

Bu kanun, vergilendirme ile ilgili usul ve esasları belirler.
Vergi türleri: gelir, kurumlar, katma değer vergisi vb.

📌 Madde 112 – Verginin Vadesi ve Gecikme Faizi

Verginin vadesinden sonra ödenmemesi hâlinde, gecikme faizi uygulanır.
(Ek fıkra): Gecikme faizi oranı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir.

📌 Madde 114 – Tarh Zaman Aşımı

Vergi alacağının tarh yetkisi, beş yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Örnek: 2020 yılında doğan bir vergi alacağı, 2025'te zaman aşımına girer.

📌 Madde 341 – Vergi Ziyaı

Mükellef, vergilendirme ile ilgili ödevlerini kasten veya ihmalen yerine getirmezse vergi ziyaı doğar.

📌 Madde 344 – Vergi Ziyaı Cezası

Ziya uğratılan verginin %50’si oranında vergi ziyaı cezası kesilir.
Kasıt varsa bu oran iki katına çıkar.

📌 Madde 359 – Kaçakçılık Suçları ve Cezaları

Defter ve belgelerde sahtecilik, çift defter tutma, belge düzenlememe gibi fiiller kaçakçılık suçu sayılır.
3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülür.

📘 2. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)

Vergi davalarının açılması, usulü ve yürütülmesi bu kanunla düzenlenir.

📌 Madde 3 – Dava Dilekçesi

Dava dilekçelerinde; davacı, davalı idare, olayın özeti ve talepler açıkça belirtilmelidir.

📌 Madde 7 – Dava Açma Süresi

İdari işlemin tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açılmalıdır.
Aksi takdirde dava hakkı düşer.

📌 Madde 27 – Yürütmenin Durdurulması

Mahkeme, işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve telafisi güç zarar doğurması hâlinde yürütmenin durdurulmasına karar verebilir.

📌 Madde 28 – Kararların Uygulanması

Mahkeme kararları 30 gün içinde idare tarafından yerine getirilmelidir.
Aksi takdirde idare hakkında tazminat davası açılabilir.

📘 3. Vergi Mahkemelerinde En Sık Görülen Davalar:

Dava TürüAçıklamaVergi tarhiyatına itirazVergi inceleme raporlarına karşı açılır.Cezalı vergi ihbarnamesine itirazZiya, usulsüzlük, kaçakçılık cezalarına karşı açılır.Ödeme emrine itirazHaksız tahsilat tehdidine karşı açılır.Uzlaşma sonrası davaUzlaşma dışında kalan vergi alacakları için açılır.Vergi yapılandırmasına dair işlemlerYapılandırma reddi, bozulması vb. durumlarda açılır.

👩‍⚖️ Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Vergi Davaları

Vergi daireleri tarafından mükellef aleyhine düzenlenen vergi cezaları, usulsüzlük işlemleri veya ödeme emirlerine karşı yargı yoluna başvurmak, uzmanlık gerektiren ciddi bir süreçtir. Gaziantep avukat Hatice Çetin, mükelleflerin haklarını savunmak, yürütmeyi durdurma kararları almak ve iptal davalarını etkili biçimde yönetmek konusunda profesyonel destek sunmaktadır.

Vergi mahkemeleri, istinaf süreçleri ve danıştay aşamalarına kadar her adımda avukat Hatice Çetin ile müvekkiller etkin bir şekilde temsil edilir.

🧾 Kısa Özet Tablosu

KonuKanun ve MaddeAçıklamaVergi ZiyaıVUK Md. 341-344Eksik veya yanlış beyan cezalandırılırKaçakçılık SuçlarıVUK Md. 359Hapis cezası öngörülürDava Açma SüresiİYUK Md. 730 gün içinde dava açılmazsa hak düşerYürütmenin DurdurulmasıİYUK Md. 27Telafisi güç zarar varsa uygulanırMahkeme Kararlarının UygulamasıİYUK Md. 28Karar 30 gün içinde uygulanmazsa dava açılabilir

19. Kamulaştırma Davaları

Kamulaştırma işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar, Kamulaştırma Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında açılır.

Kamulaştırma Davaları

(Kamulaştırma Bedelinin Tespiti, İptal Davaları, El Atmanın Önlenmesi)

Kamulaştırma davaları, kamu yararı gerekçesiyle özel mülkiyetteki taşınmazların devlet veya kamu kurumları tarafından bedeli karşılığında alınması sürecine ilişkin davalardır. Kamulaştırma süreci Anayasa ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile düzenlenmiştir.

📘 1. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu

🔹 Madde 1 – Amaç

Bu kanun, kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmaz malların kamu yararı amacıyla kamulaştırılması, bu sürecin düzenlenmesi ve bedelinin tespiti ile ilgilidir.

🔹 Madde 3 – Kamu Yararı Kararı

Kamulaştırma yapılabilmesi için, ilgili kamu kurumunun idari işlemle kamu yararı kararı alması şarttır.

🔹 Madde 8 – İdari Süreç ve Uzlaşma

Kamulaştırma kararı sonrası idare, taşınmaz sahibine tebligatla teklif gönderir ve anlaşma sağlanamazsa dava açılır.
(Fıkra 2): Tarafların anlaşamaması halinde, idare kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil için dava açar.

🔹 Madde 10 – Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası

İdare tarafından açılan dava ile bedel belirlenir.
Mahkeme, bilirkişi incelemesi yaparak taşınmazın rayiç bedelini belirler ve bedel banka hesabına yatırılarak taşınmazın tesciline karar verilir.

🔹 Madde 11 – Bedelin Belirlenme Kriterleri

Taşınmazın:

  • Konumu

  • Yüzölçümü

  • Tarımsal getirisi

  • İmar durumu
    esas alınır.
    (Fıkra 3): Kamulaştırma tarihindeki emsal satış bedelleri dikkate alınır.

🔹 Madde 14 – Acele Kamulaştırma

Acil ve olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı kararıyla taşınmazın derhal elden alınması sağlanabilir.
Mahkemeden bedelin tespiti daha sonra talep edilir.

🔹 Madde 27 – Mahkeme Kararıyla El Atmanın Önlenmesi

Kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza fiilen el atılmışsa, mal sahibi el atmanın önlenmesi davası açabilir.

📘 2. Anayasa – Madde 46

“Devlet ve kamu tüzelkişileri, kamu yararı amacıyla, gerçek karşılığını peşin ödemek şartıyla özel mülkiyetteki taşınmazlara kamulaştırma yapabilir.”

📘 3. İlgili Yargı Süreçleri ve Davalar

✅ Açılabilecek Davalar:

  • Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası

  • Kamulaştırmasız el atma (fiili el atma) davası

  • Kamulaştırma işleminin iptali davası

  • Kıymet takdirine itiraz davası

  • Bedelin artırılması davası

👩‍⚖️ Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Kamulaştırma Süreci

Kamulaştırma işlemleri, vatandaşın en temel haklarından biri olan mülkiyet hakkı ile ilgilidir ve teknik/hukuki detayları oldukça karmaşıktır. Gaziantep avukat Hatice Çetin, kamulaştırma sürecinde mal sahiplerinin haklarını savunmak, gerçek bedelin tespitini sağlamak, haksız el atma durumlarını önlemek ve gerektiğinde kamulaştırma işleminin iptali için etkili hukuki destek sunmaktadır.

Özellikle Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Hatay gibi bölgelerde yoğun kamulaştırma uygulamaları yapılmaktadır. Bu durumlarda bireylerin doğru şekilde bilgilendirilmesi ve haklarının aranması büyük önem taşır.

🧾 Kısa Özet Tablosu

KonuKanun ve MaddeAçıklamaKamulaştırma Bedeli Davası2942 SK Md. 10–11Bedel mahkemece belirlenir ve taşınmaz tescil edilirAcele Kamulaştırma2942 SK Md. 14Devlet derhal el koyar, bedel sonra ödenirEl Atmanın Önlenmesi2942 SK Md. 27Kamulaştırmasız el atmaya karşı dava açılırAnayasal GüvenceAnayasa Md. 46Peşin ödeme ve kamu yararı şarttır

20. Sağlık Hukuku ve Tıbbi Malpraktis Davaları

Tıbbi hata, malpraktis ve sağlık hizmetleriyle ilgili hukuki ihtilaflar bu alanda değerlendirilir.

Sağlık Hukuku ve Tıbbi Malpraktis Davaları

Tıbbi malpraktis, hekim veya sağlık çalışanının bilgi, beceri veya özen eksikliği nedeniyle hastaya zarar vermesidir. Türkiye’de bu tür davalar, hem özel hukuk (tazminat davaları) hem de ceza hukuku (taksirle yaralama/ölüm) hem de idare hukuku (kamu hastaneleri için tam yargı davaları) çerçevesinde ele alınır.

📘 1. Türk Borçlar Kanunu (TBK) – 6098 Sayılı

🔹 Madde 49 – Sorumluluk ve Tazminat

Hukuka aykırı ve kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kişi, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
(1. Fıkra): Zarar verenin kusurlu olması gerekir.
(2. Fıkra): Zarar görenin rızası, tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

🔹 Madde 50 – İspat Yükü

Zarar gören, zararın varlığını ve kapsamını, zarar veren ise kusursuzluğunu ispatla yükümlüdür.

🔹 Madde 51 – Tazminatın Belirlenmesi

Hakim, tazminat miktarını olayın özelliklerine göre belirler.

🔹 Madde 56 – Manevi Tazminat

Haksız fiil nedeniyle ağır bedensel zarar gören kişiye, uygun miktarda manevi tazminata karar verilebilir.

📘 2. Türk Ceza Kanunu (TCK) – 5237 Sayılı

🔹 Madde 85 – Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme

Tıbbi müdahalede gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi sonucunda ölüm meydana gelirse:
2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası uygulanır.
(Birden fazla kişinin ölümü halinde ceza artar.)

🔹 Madde 89 – Taksirle Yaralama

Tıbbi hata sonucu hastanın sağlığının bozulması halinde,
3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.
(Fıkra 4): Kalıcı hastalık, iyileşmesi zor organ kaybı varsa ceza artırılır.

📘 3. Hasta Hakları Yönetmeliği

🔹 Madde 4 – Hakkaniyet ve Saygı

Hasta, kişilik haklarına saygılı, insanca muamele görme hakkına sahiptir.

🔹 Madde 15 – Bilgilendirme Hakkı

Hasta, tanı, tedavi ve riskler konusunda ayrıntılı bilgilendirilmelidir.

🔹 Madde 22 – Rıza Olmadan Müdahale Yasağı

Hastanın açık rızası olmaksızın tıbbi müdahalede bulunulamaz.
(Acil durumlar hariçtir.)

📘 4. İdare Hukuku ve Tam Yargı Davaları (2577 Sayılı İYUK)

Kamu hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının neden olduğu zararlar için idare mahkemesinde tam yargı davası açılır.

🔹 Madde 12 – İdareye Başvuru Zorunluluğu

Zarara uğrayan, önce ilgili idareye başvurur. Cevap alınmazsa dava açılır.

🔹 Madde 13 – Süreler

Zararın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl, her hâlükârda olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır.

💼 Açılabilecek Davalar

Dava TürüMahkeme TürüMaddi/Manevi Tazminat DavasıAsliye Hukuk MahkemesiCeza Davası (Taksir)Asliye Ceza Mahkemesiİdareye Karşı Tam Yargı Davasıİdare MahkemesiHekime Meslek Disiplini ŞikâyetiTabip Odası / Sağlık Bakanlığı

👩‍⚖️ Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Tıbbi Malpraktis Süreci

Tıbbi hatalar, insan sağlığını doğrudan etkileyen ciddi sonuçlar doğurur. Gaziantep ve çevresinde yaşanan yanlış ameliyatlar, eksik tanı, geç müdahale, sterilizasyon ihmali gibi pek çok olay malpraktis kapsamında değerlendirilmektedir. Bu tür davalarda uzmanlık, tıbbi bilirkişi raporları ve güçlü hukuki temsil gereklidir.

Gaziantep avukat Hatice Çetin, müvekkillerine;

  • Tıbbi hata sonrası tazminat talepleri

  • Kamu hastanelerine karşı açılan idari davalar

  • Ceza yargılamaları sürecinde müdahil olma

  • Hasta hakları ihlallerine karşı başvuru ve dava hizmetleri
    konularında profesyonel danışmanlık sunmaktadır.

Kaydedilen Yorumlar

Gaziantep Avukatı Hatice Çetin'in Güncel Hukuk Duyuruları İçin Abone Olun

Hukuki gelişmeleri, aile hukuku ve boşanma davaları gibi önemli konularda uzman tavsiyelerini ilk öğrenen siz olun. Gaziantep avukatı Hatice Çetin'in en güncel içeriklerine, hukuki rehberlere ve önemli duyurulara anında erişmek için hemen abone olun. Haklarınızı öğrenin, doğru adımlar atın!